Olumlamaların Gücüne İnanır mısınız?


olumlamaların gücü      Kişisel gelişimin olmazsa olmazlarından biri de ''olumlamalar'' dır.

      Olumlama ne demek;  Bilinçaltımızı programlamak için kullanılan pozitif kelimelerden  oluşan bir nevi telkin cümleleridir. Bilinçaltımızı kodluyoruz aslında bu olumlu cümleleri tekrar ederek.

      Olumlamaların gücüne inanır mısınız? Gerek çevremde gerek internette olumlamalar yaparak hayatını değiştirmiş insanlar olduğunu gördüm..

      Olumlamaların gücünü gösteren ve  beni etkileyen  çok güzel bir yazıyı paylaşmak istiyorum.

       Bu yazı benim en sevdiğim kişisel gelişim kitaplarından biri olan ''Bilinçaltının Gücü'' kitabında yer alıyor. Zaten blogumda değindiğim kişisel gelişim kitapları benim için önemli ve özel olanlardır.

      Joseph Murphy' in  ''Bilinçaltının Gücü'' adlı kitabında  çok fazla bilgi ve uygulama var. Zaman zaman bu kitaptan paylaşımlarım olacak.

Pott Hastalığı nasıl İyileşti?

      Mart 1917 tarihli Nautilus Gazetesinde omurga veremi de denilen Pott hastalığına yakalan ve şaşırtıcı bir biçimde iyileşen bir çocuk hakkında  bir makale çıkmıştı.

olumlamaların gücü     Adı Frederick Elias Adrews olan ve İndianaspolis' te yaşayan bu çocuk şimdi Missouri Kansas City de bir okurun müdürlüğünü yapıyor.

     Doktoru ona hastalığının çaresiz olduğunu söylemiş. Çocuk dilekte bulunmaya başlamış, elleri ve dizleri üzerinde yürümeye çalışan  çarpık bir sakatken güçlü, dimdik durabilen ve düzgün fizikli bir erkek haline gelmiş.

     Bu çocuk kendi durumunu olumlayarak bir noktaya varabileceğini keşfetmiş ve ihtiyacı olan nitelikleri zihinsel olarak özümseyebilmişti.

     Gün içinde defalarca kendi kendine,'' Ben mükemmel, güçlü, sevgi dolu,huzurlu ve mutlu biriyim.'' bunu bir takıntı haline getirmiş. Dudaklarından sabahları dökülen sözler hep bunlar olmuş.

      Başkaları için de dua ederek onlar için sevgi, sağlık dileklerinde bulunmuş. Zihnin bu tavrı ve duanın üslubu ona kat kat iyilik ve güzellikle geri dönmüş, inancı ve azmi ona dilediğinden fazlasını vermişti.

      Korku, öfke, kıskançlık ve imrenme duyguları dikkatin dağıttığı zaman hemen olumlu düşünceleri devreye sokarak onları bastırmış. Bilinçaltı zihin de onun düşünce alışkanlıklarının yapısına göre karşılık vermiş. Bir adama kırk gün deli dersen deli, akıllı dersen akıllı olur.

                   ''Biliçaltının Gücü '' kitabından alıntı

                     ( sayfa 106-107 )

   Bu hikayede geçen kahramanımız Frederic Elias Adrews hakkında internette bir araştırma yaptım. Karşıma onun yazdığı bir mektup çıktı. Çevirisine baktığımda yukarıdaki yazıda geçen bilgilerin bu mektupta da yer aldığını gördüm.

Google+ Paylaş

Hakkında Unknown

Blog yazarı hakkında kısa bir açıklama
    Blogger Yorum
    Facebook Yorum

0 yorum:

Yorum Gönder