Bedduanın Etkileri

beddua etmek
Beddua =Farsça (bed) +Arapça (dua): Birinin kötü durumuna düşmesini gönülden isteme. ( kaynak:TDK)

     Tanımda görüldüğü gibi beddua etmek; birinin başına kötü bir şey gelmesini istemek, dilemek aslında. Yani kötülük istiyoruz. Bir farkla bize yapılan kötülük sonucu yaşadığımız acı  gibi o kişilerin canının yanmasını istiyoruz.

(En keskin beddua arayanlar için bir not; Bu sayfada en keskin beddua bulunmamakta. Burada daha çok bedduanın zararları dile getirilmiştir. Bedduanın, beddua eden kişiye zarar verdiğini  anlatmaya çalıştım.)

Sanırım Cemalnur Sargut'un bir sohbetinde dinlemiştim. Beddua konusunda şöyle demişti:

  ''Beddua eden kişi o bedduayı beklesin. Beddua size geri döner. Bir kara bulut gibi etrafımızı sarar. Sonra vesvese başlar. Bu durum hastalığa bile götürür.''
Beddua etmek
Aslında kendimize beddua ediyoruz.

 Beddua gibi ağzımızda çıkan  her türlü kötü söz, ruhumuzu ve kalbimizi karartıyor. Gittikçe büyüyerek bir kara bulut gibi bizi sarmalıyor.

 Çok beğenmiştim bu tanımı. ''Kara bir bulut gibi.''    Beddua, kötü düşünceler, sözler bir kara bulut gibi etrafımızı sardığında  nereye gidersek gidelim ne yaparsak yapalım  o kara bulut hep bizimle oluyor.

    Bir işe giriştiğimizde, iyi şeyler için cabaladığımızda işte bu kara bulut  önümüzü kesecektir.  Sizi engelleyecek, tökezlemenize neden olacaktır. Görüldüğü üzere burada sadece kendi ağzımızda çıkan kötü yakarışlar söz konusu.

   ''Bir yandan ruhunu kirlettiği için hastalanmamıza bile neden olabileceği gibi, diğer taraftan karşınıza çıkan fırsatlarda da engel oluşturacaktır.''

   Hayatımız yolunda gitmediği zaman aklımıza hep ''birinin ahınımı aldım,'' deriz.  Peki '' Birine ah mı ettim,'' sorusunu  da aklımıza getirsek mi acaba?

   Beddua etmek, kötülük dilemek kalbimizin kararmasına neden olur. Ardında vesvese sonra da hastalanmamıza kadar giden etkileri var.

beddua etmek
    Beddua iki ucu keskin bir kılıç gibi:
   Eğer gerçekten bedduanız tutmuşsa biliniz ki o kişinin yaşadığı acı ne olursa olsun diğer ucu size dokunuyor. Siz de bedduanın bedelini ödüyorsunuz.

   Çok şey duydum, tanık oldum; Kötü davranan kocalara beddua eden ne çok hanım var. Gördüğüm şey o koca sonunda yatalak felçli hale geliyor. Ve ona bakan kim? O beddua eden kişi,yani yine  eşi oluyor. Felçli bir hastaya bakmak ne meşakatli ve özveri gerektiren bir durum. Bir yandan da geçim sıkıntısı sorunu baş gösteriyor.

   Fark ettiğim başka  bir durum da ; bedduası tutan kişi aynı derece de belki daha da acı dolu bir şey başına geliyor.

  Açıkçası benim yüzümden birinin başına bir şey gelmesi de vicdan azabı duymama neden olabilir.

   Hepimiz farkında olmadan ne çok hatamız, kusurlarımız oluyor. Öfkemize yenik düşüp ne çok kalp kırdığımız oluyor. Aklıma bazen  ben başkalarının hatalarına fazla ehemmiyet vermiyeyim  ki benim kusurlarımda önemsenmesin düşünceleri geçtiği oluyor.

   Ayrıca başkasına beddua ederek harcayacağım zamanı kendim için, iyi bir şeyler olması için dua etmek daha yerinde olacağı kanaatindeyim.

  Kısaca;  Ya birine ettiğiniz bedduanın acısı sizi de içine çekiyor ya da  beddua edilen kişinin yaşadığı olay ne kadar vahim olursa olsun benzeri veya  daha fazlası  başınıza geliyor.

   Haksız yere beddua etmekten  oysa hiç söz etmedim. Bunu da aşağıdaki yazı çok güzel özetlemiş.
beddua sözler

Google+ Paylaş

Hakkında Unknown

Blog yazarı hakkında kısa bir açıklama
    Blogger Yorum
    Facebook Yorum

0 yorum:

Yorum Gönder