Psikolog Zafer Akıncı'nın katıldığı programı izledim. Çok önemli bir konuya değindi: ''Öfke ''
Benim de ilgimi çektiği için dikkatle dinledim. Son zamanlarda öfke patlaması yaşıyorum. Bundan dolayı çok üzgünüm.
Tam kendimi bu konuda eğitmeye karar vermişken böyle bir konuyla karşılaşmam çok hoş oldu doğrusu.
''Zafer Akıncı''nın öfke konusunu işlediği programın videosunu da izleyebilirsiniz.
Herkes sinirlerine hakim olmak ister. Ancak bazen bu konuda başarılı olamayabiliyoruz. İşte burada sinirlerimize hakim olamamamızın nedenlerine değindikten sonra bu konuda neler yapabileceğimizi öfke kontrolü nasıl sağlanır? yan başlığı altında yazdım.
Ben hem bu programda dinlediklerimi hem de araştırma sonucu elde ettiklerimi buraya yazmaya çalıştım.
Burada;
-Öfke kontrolü,
- Öfkenin nedenleri,
-Öfkeyi boşaltmak iyi midir?
-Öfkenin sağlığa etkisinden bahsettikten sonra yazımın en sonunda
- Öfke kontrolunu sağlamak için neler yapmamız gerektiğini,
-Öfke kontrolü tekniklerini, yöntemlerini yazdım.
Öfke Kontrolü nedir?
Öfkeyi doğru şekilde ifade etme becerisi kazanmaya öfke kontrolü denir.
Öfke Kontrolündeki amaç:
Kişinin kendisine ve çevresine zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisi.
Öfkeyi Boşaltmak İyi midir?
Psikologlar artık bir şeyi yıkıp dökerek, bağırarak, söylenerek öfkenin boşaltılmasının rahatlattığı
düşüncesini kabul etmiyor.Ben bu düşünceyi aslında daha önce fark etmiştim. Çok önerilen bir yöntem olan öfkenizi bir kağıda yazın, kusun deniliyor.
Ben nedense bu şekilde yazmak için kendimi her zorladığımda gördüğüm şey rahatlamaktan ziyade, öfkemin daha da arttığını oldu.
Aynı zamanda yazdığım olumsuz düşüncelerimin zihnimde daha fazla yer ettiğini gördüm. Yazarken olsun, sözle olsun şikayet etmek, suçlamak, hakaret etmek öfkeyi çok daha pekiştirdiğini düşünüyorum.
O yüzden sizi rahatsız eden bir sorunu bir kağıda yazarken hissettiğiniz duyguları kelimelere dökmek burada önemli. Öfkeyi boşaltmak derken hakaret, bağırma, yıkıp dökmek sanıldığı gibi öfkeyi boşaltmıyor.
Bağırdığınızda, şikayet ettiğinizde kısa süreliğine fayda sağlıyor gibi görünse de aslında her seferinde öfkenin dozu ve yoğunluğu daha da artarak devam ediyor. Bu öfke nöbetlerindeki artış öfkelenme alışkanlığını da beraberinde getiriyor. .
Bir kere bağırdım. Bitti mi? Kesinlikle hayır. Bu alışkanlığa dönüşüyor. Kendini her seferinde bu şekilde öfkelenirken buluyorsun.
Burada yapılacak en iyi ve en önemli şey: Öfkenin, kızgınlığın gerçek nedenini bulmak. Ve bunu bertaraf etmek için kendinize uygun teknikleri bulup uygulamak.
Öfkenin Nedenleri:
Sinirli olmak gibi bir sorun varsa ilk adım sinirli olmanın nedenlerini bulmalı. Çok sinirliyim diyorsanız ve öfke patlaması yaşıyorsanız önce bunun sebeplerini araştırmakla başlayın.
1-Fiziksel bir acı çekerken bir insana fazla soru sormak, rahatsız etmek:
Ağrı çeken bir insan o acıyı yaşarken başka bir insanın söylediklerine konsantre olmakta zorlandığı için öfkelenmesine sinirlenmesine neden olabilir.
Örneğin; Diş ağrısı, baş ağrısı çeken, regl dönemlerinde kişilere fazla bulaşmamak en iyisi.
2-İçinden konuşarak kendini doldurmak:
Bu benim kendimde farkına vardığım bir durum. Aklıma geçmişte bana karşı yapılan olumsuz tavırlar, haksızlıklar su yüzüne çıktığı dönemler oluyor
Keşke şöyle söyleseydim, şöyle davransaydım gibi..iç konuşmalar , senaryolar da geçiyor tabii...O an çok rahatsızlık duymadığımı sandığımdan bu düşüncelere müdahale etmiyorum bazen.
Ama inanın o gün içerisinde zihnimde geçirdiğim ve üstüne de bazı olumsuz kararlarımı eklediğim düşünceler bir şekilde kendini ifade edecek bir ortam buluyor. Bilinçli böyle amacım olmasa da.
Zihnimden uzaklaştırmak yerine bu düşünceleri, görüntüleri film şeridi gibi aklımda geçirdiğim zaman , çok geç değil aynı gün içerisinde de açıkçası öfke sorunum baş gösteriyor.
Bu yüzden önce düşüncelerinizde ortaya çıkan olumsuz düşüncelerden sıyrılmak önemli. Çünkü o düşünceler su, yol, köprü olarak karşımıza çıkıyor. O an düşüncelerin farkına varıp olumlu düşüncelerle değiştirmek mühim.
3-Hakkının yenildiği düşüncesi öfkelenme sebeplerinden biriymiş.
Öfkelenen insanlar genelde haksızlığa uğradığı için sinirleniyormuş.''Hakkının yenildiği düşüncesi''ni bertaraf etmeli.
4- Karşılaştırma yapmak:
Diğer öfke nedenlerden biri. Başkasının başarısı, mutlu ailesi, güzelliği var neden bende yok, diye hayıflanmak; başkalarıyla kendini kıyaslamaya gitmek öfkelenmemize neden olan düşünce biçimi.
Sonuca bakarak kıyaslama yoluna gitmekten ziyade elindekilerin değeri fark etmek, daha iyi olmak için çabalamak daha iyi bir yol olur sanırım.
5-Niyet okumak:
Kötü niyet okumak. Öfke nedenlerinden biri. Beni küçük düşürmek için bunu yaptı, beni sevmiyor.. gibi olumsuz düşüncelerle karşımızdakini yanlış anlayıp akıl okumak yaptığımız en büyük hatalardan biri.
6-Engellenme duygusu :
Konuşurken sözünün kesilmesi en basit örneği. Bu işsiz olmak, hayatta belli amaçlara ulaşamamak, parasızlık...Bunlar da engellenme duygusu yarattığı için sinirlenmeyi kolaylaştıran etkenler.
7- Beklentisi fazla olan kişiler daha fazla öfke problemi yaşıyor.
8-Sosyal Çevre:
Öfkenin kalıtımsal olduğu ile ilgili net bir araştırma olmasa da yapılan araştırmalar gösteriyor ki sosyal çevreden öfke öğreniliyor.
Ailede öfkeli, kavga eden kişiler varsa sizlerde bu öfkeyi, tavırları öğrenerek o şekilde davranmaya başlıyorsunuz. Ebeveynleri sık sık kavga eden çocuğun da aynı şekilde davranması kaçınılmaz oluyor.
Ayrıca tv.' de kavga, agresif programlardan uzak durmak diğer önemli bir konu.
Öfkenin Saglığa Etkisi:
Hastalıkların altında yatan ve rahatsızlıkları tetikleyen en önemli nedenlerinden biri de öfke olduğunu artık sıkça duyuyor, okuyoruz. Bir rahatsızlığımız varsa öfke duygumuzun üzerinde de çalışmayı hatırlamalı ve bunu ihmal etmemeliyiz.
Öfkenin, sinirlenmenin ve kızgınlığın sağlığa olumsuz etkilerinden bazıları şöyle:
*Baş ağrısı
*Kalp Rahatsızlıkları
*Mide rahatsızlıkları
*Karaciğer Rahatsızlıkları
*Solunum Problemleri
*Cilt Problemleri
*Bağırsak Sorunları
*Böbrek sorunları
*Artirit
*Şeker Hastalığı
*Sinir sistemi rahatsızlıkları
*Dolaşım Sorunları
*Varolan fiziksel rahatsızlıkların kötüleşmesi
*Duygusal, Ruhsal Rahatsızlıklar
*Kabız, basur.. gibi
Öfke Kontrolü Nasıl Sağlanır?
1-Düşüncelerimizi değiştirerek:
Öfke kontrol teknikleri içinde en önemlisi. Üzülmemize, kızmamıza ve öfkelenmemize neden olan kendi düşüncelerimiz aslında.
Suçlamak, şikayet etme, haksızlık yapıldığı gibi düşüncelerimiz öfkelenmemize neden oluyor. Sinirlere hakim olamamanıın en önemli etkeni negatif düşünceler.
O yüzden yapacağımız ilk şey düşünceleri değiştirmek olmalı. Düşüncelerimi nasıl değiştirebilirim? diye soruyorsanız hem teknik hem kitap önerisinden bahsettiğim Olumsuz Düşüncenin Ötesinde adlı yazımı okuyabilirsiniz.
2-Sedona Yöntemi:
Psikolog Zafer Akıncı öfke kontrolü yöntemleri arayanlar için çok işe yarayan bir teknikten bahsetti. Sedona Yöntemi.
Daha önce bildiğim, kişisel gelişim uzmanlarından duyduğun bir yöntem. Bir psikologun sedona yöntemini önermesi açıkçası gözardı ettiğim bu yöntemi tekrar önemsememe neden oldu.
Benim için çok soyut olduğu için uygulamadığım bir teknikti. Blogumda bu teknikten bahsetmeyi hep istedim. Ancak bir türlü yazmak için kararlılık gösteremedim. Hazır tv. de duymuşken bir gün bu konuyu ele almayı düşünüyorum.
3-Olumsuz, agresif programları izlememek:
Ailede diğer bireyler öfkeli, sinirliyse etkilenme söz konusu olduğu için, bireyler ailede öğrendiği aynı davranışı sergilemeye başlıyor. Biraz bulaşıcı.
Yazımın başında öfke patlaması yaşıyorum demiştim. Öfke sırasındaki davranışımı, tavırlarımı ve şikayet şeklimi; aile bireylerinden birinin tavırlarına çok benzettiğim zamanlar olduğunu da belirteyim. Hatta sinirlendiğim zaman bunu fark ettiğim de oldu.
Kısaca, anne ve baba çocuklarının yanında çok fazla tartışıyorsa çocuk da öfkesini bu şekilde gösterecektir. Sosyal öğrenmenin etkisi çok yüksek.
Ayrıca şiddet içeren programları izlememek diğer önemli konu.
4-Empati:
Öfkelenmenin panzehiri empati kurmak.
5-Nefes Egzersizleri:
Öfkelendiğimizde nefesimizi tuttuğumuzu söylüyor uzmanlar. Bu durumda nefes almak insanı rahatlatan, sinirlenmesini engelleyen bir teknik. Nefes egzersizini her gün hayatımızda uygulamak sinirlerimize hakim olmak için iyi bir tekniktir.
Sinirli olmak biraz da anda yaşamadığımız zamanlarda gerçekleşebiliyor. Aklımıza takılan bir konuyu çözümlememişsek, zihnimizde evirip çeviriyorsak o sırada birinin yaptıkları, sözleri batabilir; doğal olarak burada sinirli olmak kaçınılmaz oluyor.
Anda yaşamak için nefesini fark etmek önemli bir tekniktir.
Aslında nefes egzersizleri insanı gevşeten, rahatlatan, bilinçaltını temizleyen en önemli yöntemlerden biri. Her gün belli bir süre vakit ayırıp nefes alıp verme egzersizi uygulamak hayatımıza çok şeyler katacaktır.
6-Yürüyüş ve Egzersiz:
Hareket etmenin hem sağlık hem zihinsel hem de ruhsal etkileri var. Bunu gözardı etmemek gerektiğini düşünüyorum.
Hareket etmenin hem sağlık hem zihinsel hem de ruhsal etkileri var. Bunu gözardı etmemek gerektiğini düşünüyorum.
7- Bir dilim Çikolata yemek:
Bitter çikolata en iyisi. Tabii sağlık sorununuz yoksa ve abartmamak şartıyla.
8-Öfkelenmeye başladığınızda soğuk suyla elinizi, yüzünüzü, kolunuzu yıkayın.
Bir bardak soğuk su, limonata için. İyi gelecektir. Soğukla temas adrenalini düşürür.
9- Öfkeli birisi varsa ne yapmalı?
Odaklanmış dikkati dağıtmak için 20sn gerekli.
Ona önce hak verin. Sonrada dikkatini dağıtacak başka bir mevzuya geçmeye çalışın. Burada samimiyetle yaklaşmak önemli.
Yoksa öğrenilenlerin öfke yaşanıldığı sırada akla gelmesi çok zor, gelse de önceden alıştırma yapılmadığı için uygulamak kolay olmayacaktır.
Maksat öfke kontrolü edinmekse beynimizi bu konuda önceden eğitmek önceliğimiz olmalı. Kısaca alıştırma, pratik yapmak önemli.
0 yorum:
Yorum Gönder